13 Eylül 2016 Salı

Fistul Hastalik

Fistül hastalığı en zor hastalıklardan biridir. Acı verici ve moral bozucu bir hastalıktır. Peki, nedir bu fistül hastalığı? Tedavisi nedir nasıl yapılır? Bitkisel alanda tedaviye destek çözüm yolları var mıdır? Gelin hep beraber fistül hastalığını inceleyelim.

Fistül,  anüs etrafında, kalın bağırsak ile cilt arasında oluşmuş açıklıklara denmektedir.  Zaman zaman apse yapar.  Yani apse dediğimiz iltihaplara yol açmaktadırlar. İlerledikçe de iltihaplı ya da dışkı benzeri akıntılara neden olmaktadır. Zaten fistül hastalığına sahip olan kişilerin en çok sikayetçi olduğu hastalık belirtisi de işte bu akıntılardır. Çünkü çok rahatsız edicidirler. Akıntılar, iç çamaşırını kirletebilir, kaşıntı yaratabilir. Fistülün tedavisi doktor kontrolünde kullanacağınız antibiyotiklerdir. Eğer bu tedaviye cevap vermezse hastalık, sadece ameliyat ile çözüme kavuşturulmaktadır. Ancak fistülün bir çeşidi olan anorektal fistüller tekrar edebilir hastalık çeşitlerindendir.
Fistül tedavisine bitkisel destek olarak en başta adaçayı kullanılmaktadır. Sinemaki de fistül tedavisinde kullanılan bitkiler arasında başı çekmektedir. Ceviz ve kükürt’te fistül tedavisine destek amaçlı kullanılabilinmektedir. Fistül hastalığının tedavisi ve kontrolü zor olmakla birlikte bitkisel yöntemler hastalığının iyileşme sürecinde etkili olmaktadır.

Fistül tedavisinde en çok dikkati çeken tedavi desteği ise Patlıcan saplarıyla hazırlayıp uygulayacağınız formüller…

Tabi bu tedavi destekleri dışında beslenmemize de çok önem vermeliyiz.
Unutmamalıyız ki sağlığımız her şeyden daha önemlidir. Küçük veya büyük hastalıklar demeden tedavi olmalıyız.

11 Eylül 2016 Pazar

Dil Ulseri

Dil ülseri, dilin üzerinde grup halinde ya da tek başına olan beyaz nokta halini alan lezyonlara denmektedir. Bu yanak içlerinde damakta en çok da dil üzerinde görülmektedir. İlk başta koyu pembe ir hal aldıktan hemen sonra beyaz noktalar halinde birikmeye başlarlar. Böyle bir durumda hemen doktora gözükülmesi gerekmektedir.
    Dil ülseri, uykusuzluk, gıda alerjisi, b 12 eksikliği, ağız sağlık bilgisi eksik olması, ani stresler gibi durumlardan kaynaklanmaktadır. Bağışıklık sisteminin zayıflamış olması, aşırı baharatlı yemek, aşırı alkol, çay kahve de buna neden olabilmektedir. Dil ülserinin belirtileri arasında yutmada zorluk, dilde acıma hissi, deri döküntüleri, halsizlik, dilin şişiyor olması, vücutta halsizlik gibi durumlar dil ülseri olduğunun kanıtı olmaktadır. Bu durumda ilk başta evde tuzlu su ile gargara yapmak, Hindistan cevizi yeğni o bölgeye sürmek, bal sürmek, incir yaprağınız ezerek dilin üzerine sürmek gibi tedaviler deneyebiliriz. Eğer hala geçmemiş ise hekime giderek ilaç tedavisine başlamanız gerekmektedir. İlaç tedavisi alır iken de yine bağışıklık sistemini güçlendirici yiyecekler yenmesi çok önemli olacaktır. Dil ülseri olduğu zaman aşırı sıcak ya da soğuk yememek gerekir. Eğer vücutta yangı var bu sebepten oluyor ise mutlaka bir antibiyotik tedavisi gerekecektir. Fakat vitamin eksikliğinden oluşuyor ise kişi vitamin desteği almaya başlamalıdır. Sık sık yoğurt yemek, yeşil elma yemek ve c vitamini bol yiyeceklerden tüketmek dil ülserlerini engellemeye çalışacaktır.

10 Eylül 2016 Cumartesi

Egzema Hastalik Hakkinda

Egzema   çirkin görünüşlü bir deri hastalığıdır. Bu nedenle insan psikolojisini aslında etkiler. Ancak egzema hastalığının bir tehlikesi yoktur. Peki, egzema hastalığı neden oluşur? Belirtileri nelerdir? Tedavisi mümkün müdür?  Tedaviye destek amaçlı kullanılacak bitkiler var mıdır? Haydi gelin hep birlikte bu sorulara yanıt bulmaya çalışalım.
Egzama genellikle alerjik nedenlerden dolayı ortaya çıkar. Ancak Sinir, stres aşırı duygusallıkta egzamayı tetiklemektedir. Ancak egzema çeşitlerinden en sık rastlananı alerjik kökenli egzemalardır.
Egzemanın oluştuğu bölgelerde şişkinlik ve pütürlü bir görüntü oluşabilir. Kırmızı renk alır lezyonlu bölge. Ayrıca kaşıntılı bir hastalıktır ve kabuklanmaya bağlı döküntülerde görülebilir. Daha ileri egzema hastalığında sulu yaralarda ortaya çıkmaktadır. Eğer egzema doğru şekilde tedavi edilmezse ciltte soyulma ve kalınlaşma oluşabilmektedir.
Peki, egzema hastalığına bitkisel destek olarak neler kullanılabilir? Neler yapılabilir? Papatya bitkisinin egzema süzerinde tedaviye destek olarak etkisi çok büyüktür. Çok amaçlı kullanılabilmektedir. Aynı şekilde meyan kökü de egzema tedavisine destek amaçlı kullanılabilinmektedir. Aloe Vera ve lavantanın etkileri de egzema tedavisinde oldukça önemlidir. Bu belli başlı bitkiler dışında sarı kantaron, beyaz dut, ada çayı ve süpürge otu da egzema tedavisinde destek olarak kullanılabilmektedir.
Tüm bu tedavi çeşitlerinin yanı sıra doktor kontrolü ve stresten olabildiğince uzak durmakta çok önemlidir. Beslenme düzenini ve alışkanlıklarımızı gerekirse değiştirmemiz de gerekmektedir. Unutmayın ki sağlık her şeyden önemlidir.

DİL İLTİHABI

Dil iltihabı, aslında çok sık olarak görülmeyen bir hastalık olsa bile etkilediği insanların hayat kalitesini önemli ölçüde bozan bir hastalıktır. Genellikle çürük dişler, sigara çok alkol gibi durumlardan kaynaklanmakta ve tedavisi de bulunmaktadır.

    Dil iltihabı, olan kişinin dilinin üzerinde kırımızı lekelenmeler ve su dolu kesecikler oluşmaya başlamaktadır. Bu durum fark edilir edilmez hemen bir hekime başvurulmalı ve verilen tedavi de kesilmeden yapılmalıdır. Bu hastalık tedavi edilmediği takdirde dil kanserine kadar döndürebilen bir hastalık olması ile bilinmektedir. Bu hastalık tıp dilinde glossip diye de bilinmektedir. Dil iltihaplanmasının tıbbi tedavisine başlandığı zaman bitkilerden de yardım alınabilinmektedir.

Ahududu, adaçayı, meyan kökü gibi bitkilerin su ile kaynatılarak her gün gargarasının yapılması da bu iltihaplanmayı çabuk çözecektir. Her gün düzenli olarak bu gargara yapılacak ve bir süre ağız da bekletecektir. Bunun yanında da doktorun vermiş olduğu antibiyotik tedavisine devam edilecektir. Çok aşırı sıcak ve ya çok aşırı soğuk şeyleri yiyip içmeyi alışkanlık haline getirmiş olan kişilerde de sıklık ile görülen bu hastalığın geçme süreci neredeyse 1 ayı bulabilmektedir. Tedavisi mutlaka yapılmalı ve aksatılmamalıdır. Yoksa dil kanseri belirtileri görülmeye başlanabilir. Bu iltihap sırasında kişi yeme içme ve konuşmada zorlanabilmektedir. Sıcak ve soğuk şeyler yememeye ve kendini zorlamamaya dikkat edilmelidir.

Dil Felci

Dil, vücudumuzda ki en önemli organlardan bir olduğu gibi yemek yeme, tat alma, konuşma gibi birçok fonksiyonu bulunmaktadır. Bazen belirli durumlarda dilin belirli bir kısmına ya da tamamına felç halk tabiri ile inme inebilir. Böyle olması beyine oksijen gitmemesinden de kaynaklanabilecek bir durum olduğu için gayet önem arz etmektedir.


Bu gibi durumlar ani bir stres, ani bir hastalık, kaza gibi durumlarda olabileceği gibi tedavi ile bir kısmı iyileşme gösterebilir. Eğer ki dilin bir kısmına felç geldi ise o zaman kişinin ağzı bir kenara doğru kayma gösterebilir. Tamamına felç indi ise de tamamen yeme ve konuşma fonksiyonları yok olabilir. Dil felci gibi bir durum görüldüğü zaman hemen bir hekime başvurmak gereklidir. Verilen egzersiz ve ilaç tedavisini bozmadan uygulamak da çok önemli olacaktır ki iyileşme sürecini önemli ölçüde etkilemektedir. Tıbbi tedavisi olduğu gibi bu hastalığın bitkisel tedavisi de bulunmaktadır. Uzmanların dediğine bakacak olur isek, lavanta çiçeğinin ezilerek dil üzerine sürülmesi, kekik, zencefil otu ve karabaş otunun bir sürahi su da karıştırılarak her gün gargara yapılmasının sağlanması da dil felcinin çabuk çözülmesini sağlayacaktır. Belli bir sinir grubunun çalışmayı kesmesi ile birlikte oluşan bu hastalık kişiyi çok zorlayıcı ve hayat kalitesini ciddi oranda bozucu bir şeydir. O yüzden hemen bitkisel desteğe ve hekimin verdiği ilaçlara başlanması gerekmektedir. Aksi takdirde dilin düzelmesi uzun süreç alabilir.

Deri İltihabi

Deri İltihabı
 
“Allah kimseye vermesin” dediğimiz hastalıklardandır deri iltihabı. Dış yüzeyde olduğu için psikolojik sorunlarda yaratmaktadır. Peki, nedir bu deri iltihabı? Neden oluşur?  Nasıl tedavi edilir? Tedaviye destek olarak kullanılan bitkiler var mıdır? Şimdi bu soruların cevaplarına hep beraber bakalım.

Deri iltihabına çoğunlukla kullandığımız sabun, deterjan, boyalar sebep olur. Teşhisi koyduktan sonra ilk iş bunun neye neden olduğunu bulmak gerekmektedir. Ancak deri iltihaplanmasını egzama, sedef gibi diğer deri hastalıklarından ayırmak gerekmektedir. Deri iltihabı hastalığı enfeksiyon kaynaklıdır.  Şişlik, kaşıntı, deri lezyonu, kızarıklık, yara gibi etkileri vardır. Hatta söz konusu olan bölge sıcak ve hassas olur. Bazı çeşitlerinde sulanma kabuklanma ve kabartılarda oluşabilmektedir. Kesinlikle belirtilerin göründüğü lezyonlu bölgeyi kaşımamak gerekmektedir. Eğer kaşınır ise ve biz bu bölgeyi kaşırsak daha büyük iltihaba veya yayılmaya neden olunabilir. Ayrıca hasta kesinlikle dinlenmeye çekilmelidir.

Deri iltihabında da bitkilerin yeri çok büyüktür. Ebegümeci ile birlikte yapılan kür lezyonlu bölgeye sürüldüğü takdirde tedaviye destek amaçlı kullanılmaktadır. Labada, ve pelin yaprağı da deri iltihabında tedaviye destek amaçlı kullanılabilinen bitkiler arasındadır. Hatmi çiçeği, çuha çiçeği kökü ve çıban otu da deri iltihabında kullanılabilecek bitkiler arasında en baş sıralarda yer almaktadır. Nişastada bu hastalıkta kullanılan iddialı tedavi desteklerinden biridir. Yukarıda belirttiğimiz bitkilerin kimi deri iltihabının belirtilerinin olduğu bölgeye sürülürken kimi de kaynatılarak içilmektedir.